23 Eylül 2011 Cuma

Gözlere iyi bakmak yaşlılıkta bunama riskini azaltıyor!


Bilimadamları, ileri yaşlarda bunama riskini azaltmak için dişlere ve gözlere iyi bakmak gerektiğini bildirdiler.






Daily Mail gazetesinde yayınlanan habere göre Kanadalı bilimadamları, görme, duyma, kireçlenme, öksürük, soğuk algınlığı, diş problemleri, şeker hastalığı ve tansiyonun bir kişinin Alzheimer ve benzeri durumlara yakalanma riskini nasıl etkilediğine baktılar.
Bilimadamları, normal, sağlıklı bir insanın yaşamının herhangi bir evresinde bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 18 olduğunu belirttiler. Ancak bu riskin, her hastalık ve rahatsızlıkla birlikte yüzde 3,2 oranında arttığı belirlendi.

Daha önce yapılan araştırmalarda, yüksek kolesterol, kalp sorunları, obezite ve sigaranın riski artırdığı belirlenmişti. Bilimadamları bunun sebebinin beyne giden kan akışının zayıflaması ve bunun da damarlarla hücrelere zarar vermesi olduğunu düşünüyorlar.
Ancak bilimadamları, kireçlenme gibi bazı hastalıklar önlenemese de gözler ve dişler için düzenli kontroller yaptırılabileceğine, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan kaçınmaya çalışılabileceğine işaret ettiler.
Neurology dergisinde yayınlanan araştırmada, düzenli kontroller yaptırmak, mümkün olduğunca aktif ve sağlıklı olmaya çalışmanın yaşamın ileri safhalarında Alzheimer ve benzeri hastalıkların riskini azaltabileceği belirtildi.

* Kaynak: www.hurriyet.com.tr

23 Mart 2011 Çarşamba

Göz kanlanmasının sebepleri ve koruyucu önlemler



Göz kanlanmasının bir çok nedeni olabilir tıpta Konjonktivitin denir.
En önemli belirtileri göz yaşarması, göz kapaklarının sabahları yaşarması ve göz akı tabakasının şişmesi dir. Göz kapaklarında yanma, yapışma ve de çapak oluşabilir Virüslerin sebep olduğu enfeksiyon sadece bir gözderahatsızlığa sebep olabileceği gibi ikisinde derahatsızlıklara sebep olabilir.
Göz temizliği çok önemli
Tedavinin en önemli ayağını temizlik oluşturuyor. Yüz için kullanılan tüm havluların yüksek ısıda yıkanması, Konjonktiviti olan kişinin havluları asla kullanılmaması tavsiye ediliyor. Gözlerin kesinlikle ovuşturulamaması gerekiyor, aksi takdirde iltihabın diğer göze de bulaşabiliyor. Uzmanlar göz kapaklarındaki herhangi bir akıntı ya da çapağın ılık su ile yıkanması gerektiğini söylüyor.
Başkasının makyaj malzemelerini kullanmayın
Göz makyajı için kullanılan makyaj malzemelerinin de göz enfeksiyonlarına davetiye çıkardığı bilinen bir gerçek. Asla bir başkasının makyaj malzemelerini kullanmayın. Konjonktivit olan bayanlar da tüm makyaj malzemelerini atmalı enfeksiyon geçtikten sonra yenilerini alıp kullanmalı.
Kontakt lens kullananların göz temizliği konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu kişiler Konjonktivit geçiriyorsa lens takmayı bırakmalı.
Bakteriyel konjonktiviti olan çocukları tedaviye başlayana kadar kreşe ya da okula göndermemekte yarar var. Viral konjonktiviti olan çocuklar genellikle bir kaç gün boyunca hastalığı bulaştırabiliyor. Çocuğunuzun diğer çocuklarla yakın temas içine girmesine engel olmaya çalışın.
Konjonktivitin tedavisi iltihaplanmaya sebep olan etkenin teşhisi ile mümkün oluyor. Konjonktivit şayet alerjik etkenler sebep oluyorsa alerjiye karşı damlamalar kullanılırken, bakterilerin sebep olduğu iltihaplanmaya karşı antibiyotik ilaçlar öneriliyor. Konjonktivite virüsler sebep oluyorsa, buna karşı immün sistemini kuvvetlendirici doğal ilaçlar kullanmakta yarar var.

28 Şubat 2011 Pazartesi

Güzel gözlerin sırrı



Gözler, güzelliğin en önemli parçalarından biridir. Bakışlarınızla bütün havanızı değiştirebilir, hatta birilerini kendinize aşık edebilirsiniz. Elbette sabah çok şiş gözlerle uyanmadıysanız! Ancak korkmayın, bunun da çaresi var.

Gözlerin şiş olmasının birkaç sebebi vardır. Az veya çok uyku, bir gece önce tüketilen alkol, aşırı tuz ve kafein, sabah olduğunda gözlerinizin şiş olmasına sebep olabilir. Aslında bir gece önceden alınacak basit önlemlerle, sabah bu şekilde uyanmayı engelleyebilirsiniz.

Öncelikle beslenmenize dikkat edin. Ertesi sabah önemli bir toplantınız veya erken saatte görüşmeniz varsa, akşam alkolden ve tuzlu gıdalardan uzak durun. En az 7 saat deliksiz uyuyun.

Yatmadan önce göz çevrenize nemlendirici krem sürmeyin. Bunun yerine jel uygulayın. Jel kremler, göz çevresinde rahatlama sağlar ve sıkılaştırır. Daha iyi bir sonuç elde etmek istiyorsanız, jel kreminizi buzdolabında birkaç saat soğuttuktan sonra kullanın. Bu normalinden daha fazla ferahlık hissi yaratacaktır. Bunlara rağmen sabah şiş gözlerle kalktıysanız, yine de çözümsüz değilsiniz.

Çiğ patatesi yuvarlak dilimler halinde kesin. Gözlerinizin üzerine birer adet yerleştirip, 10-20 dakika arası tutun. Bunun dışında antioksidan içeren kremler de şişlerin inmesine yardımcı olur.

Şişliklerin inmesini bekleyecek zamanınız yoksa, bir parça buzu göz çevrenizde hafif hafif gezdirin. Bir başka metot ise, içi su ve buz dolu bir torbayı, yüzünüze kapatıp, dayanabildiğiniz kadar beklemektir. İşe yaradığını göreceksiniz.

En önemlisi ise, sabah uyandığınızda yüzünüzü soğuk su ile yıkamaktır. Bu yıkama esnasında biraz masaj yaparak kan dolaşımını hızlandırırsanız, etkisiniz daha hızlı gösterecektir.

Göz makyajını temizlerken yapılan hatalar, gözlere zarar vermektedir. Bu da erken zamanda göz çevresinin yıpranmasına ve çizgiler oluşmasına sebep olur. Göz makyajını temizlemek için mutlaka göz temizleyicisi kullanın. Hassas göz çevresi için etkili olan bu ürünler, gözlerin çok yıpratılmadan makyajdan arınmasına yardımcı olur. Pamuğun üzerine temizleyiciyi dökün. Gözlerinizi kapatın. Yavaş ve hafif hareketlerle, köklerden uçlara doğru ilerleyerek rimeli temizleyin. Kirpiklerinizin rimelden arındığına emin olduktan sonra, üst göz kapağınızı içten dışa doğru silin. Makyajınızı süt veya yağ ile çıkardıysanız, suyla durulayın.

Göz makyajınızı tamamen temizleyip duruladıktan sonra, bir kağıt mendil veya yumuşak bir havluyla kurulayın. Islak kalmış bir cilt nemsizliğe sebep olur.


*Kaynak: bayan24.com

18 Şubat 2011 Cuma

Göz çevresi bakımı





Göz çevresi, derinin en ince, hassas ve yağdan yoksun olduğu noktadır. Üstelik, bu bölgede, çok yoğun biçimde hareket eden pek çok kas vardır: Düşünün bir kez; gözkapakları günde 10.000 kez açılıp kapanırlar. Tek dayanakları, gözü çevreleyen kemiklerdir. Gözkapağı ve kirpiklerin altında ve üstünde yeralan yağ tabakaları da koruyucu filtre görürler.

1-Göz çevresindeki yağ fazlaysa, gözaltlarında yağ torbacıkları oluşur. Sakın bunları sıkmaya kalkmayın. Güvenilir bir dermatoloğa başvurun. Yağ içeren göz temizleyicilerden uzak durmayı da unutmayın.
2-Gözlerin yaşarması, yabancı maddelere ve toza karşı, gözün savunma mekanızmasıdır. Gözün fazlaca yaşardığı durumlarda, rahatsızlık, buna neden olan maddenin uzaklaştırılması yla geçer.
3- Eer sigara içiyorsanız, ortamı sık sık havalndırın, uzun sure, elinizde sigara, bir odada kapalı kalmazsanız, gözlerinize büyük iyilik etmiş olursunuz.
4-Gözünüze temas eden tüm cisimler (kontakt lens, göz kalemi, kozmetikler) mikropsuz olmalıdır. Uygulama sırasında, ellerin temiz ve dezenfekte edilmiş olması ve tüm kozmetiklerin kapaklarının kullanım sonrasında sıkıca kapatılması gerekir.
5-Göz temizliği asla ihmal edilmemesi gereken bir işlemdir. Ancak, göz kaslarını tahriş edebilecek sabun ve temizleyiciler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu amaçla, göze özel temizleyiciler geliştirilmiştir. Sıvı temizleyiciler gençler için, nemlendirici mineral yağlar içerenlerse daha olgun ciltler içindir.
6-Göz çevresi nemlendiricileri, yağsız olup, nemlendirici ve besleyici maddeler içermelerinin yanında koruyucu bir zar oluştururlar.
7-Yorgun ve kızarık gözlere en azından 15 dakika ayırabilirsiniz. Taze papatya çayı ile yapacağınız göz banyosu onlara iyi gelecektir. Bunun için, bir fincan kaynamış suya, bir çay kaşığı bitki ilave edin. 

12 Şubat 2011 Cumartesi

Kontakt Lens Hakkında Sıkça Sorulan Sorular





Kontakt lensleri hangi durumlarda kullanmamak gerekir?
     Göz ön kamarasında akut ya da subakut iltihap ya da enfeksiyon olduğu ya da lens kullanımı ile kötüleşebilecek gözün kornea, konjonktiva veya kapaklarını etkileyen hastalığı, yaralanması, allerjisi, enfeksiyonu, iltihabı gibi durumlarda. 
     Kornea duyusu azalmış olanlarda.
     Kontakt lens kullanımına engel oluşturacak göz yaşı salgısının yetersiz olduğu durumlarda.
     Kontakt lens kullanımıyla daha da kötüleşen ya da kontakt lens kullanımına engel oluşturan sistemik hastalıklar, genel sağlık durumunda bozukluk, şiddetli soğuk algınlığı veya grip olduğunda. 
     Kontakt lens kullanımı ile etkileşimi olan ya da kontakt lens kullanımında kontrendike olan ilaç kullanılması durumunda (göz ile ilgili preparatlar dahil olmak üzere). Antihistaminikler, dekonjestan maddeler, diüretikler, kas gevşeticiler, trankilizanlar ve araba tutmasına karşı kullanılan ilaçlar gözün kurumasına, lensin gözde hissedilmesine veya görüş bulanıklığına yol açarlar. Doğum kontrol hapı kullananlarda da görüşte veya lens toleransında değişiklikler meydana gelebilir. 
     Lensin gözde olduğu süre içerisinde göze uygulanacak ilaçla tedavi gerektiren göz hastalıkları olduğunda 
     Kontakt lensin allerji meydana getirdiği kişilerde. 
     Kontakt lens kullanımı ile bağlantılı olarak nüksedebilecek göz ya da göz kapağı hastalığı ya da diğer sorunların bulunduğu hastalarda. 
     Aşırı kuru, dumanlı ve tozlu ortamlarda çalışanlarda. Deniz gözlüğü olmaksızın su sporu yapıldığında.

Kontakt lens kullanımı kolay mıdır?

Yumuşak lensler kullanımı en kolay lenslerdir. Daha önce hiç kontakt lens kullanmadıysanız bile yumuşak lensleri rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yumuşak lensler yüksek oksijen geçirgenliğine sahiptir. Bu nedenle bazı yumuşak kontakt lensler gece bile çıkarılmadan kullanılabilmektedir.

Gözde herhangi bir bozukluk olmadan yumuşak lensler ile sadece göz rengi değiştirilebilir mi?

Evet, numarasız renkli kontakt lensler vardır. Ancak kontakt lens kullanıp kullanamayacağınıza bir göz doktorunun karar vermesi ve kontakt lensi kullanımınız esnasında da bir göz doktorunun takibinde olmanız gerekir.

Görünümü bozulmuş gözlerde kontakt lenslerle iyi bir görünüm elde edilebilir mi?

Bu amaçla üretilen protez kontakt lensler mevcuttur. Bu lensler hasarlı gözlere doğal ve estetik bir görünüm sağlar ve hastaya psikolojik rahatlık kazandırır. Yumuşak lenslerdir ve denenerek alınması gerekir.

Kontakt lensimi kullanmadığım zaman da günlük olarak dezenfeksiyon yapmam gerekir mi?

Lenslerini sürekli kullanmayanlar kullanmadıkları süre içerisinde on beş günde bir lenslerini dezenfekte etmelidirler.

*Kaynak: saglik.tr.net

11 Şubat 2011 Cuma

Kozmetik lens kullanımı ve dikkat edilmesi gerekenler




























Göz bozukluğundan değil de sadece gözün görünümünü, rengini değiştirmek için alınan kozmetik lenslerin kullanımında bazı hatalar yapılıyor. Bayanların çoğunlukla tercih ettiği numarasız kozmetik lensler çoğu kez hatalı kullanılıyor.



* Lensinizi başkasına veriyor musunuz ya da başkasının lensini takıyor musunuz?
Çok sık karşılaşılan bu girişimi yapıyorsanız lens değişrmekten dolayı ortaya çıkacak göz enfeksiyonları kaçınılmaz hale geliyor. Kendi lensinizi kullanın. Sadece görünüm amacıyla başkanalarının kozmetik lenslerini kullanmak size zarar getirebilir.


* Lens kullanımı ve makyaj konusunda dikkat edecekleriniz:
- Makyaj yapacaksanız lensleri taktıktan sonra yapın. Lensinizi takarken makyaj malzemesi   
   bulaşmaması için:

- Göz kalemi ile boyama yaparken içi taraflara sürmemeye özen gösterin.
- Rimelinizi lense değdirmemeye özen gösterin.
- Makyajınızı temizleme vakti geldiğinde de temizlikten önce lensleri çıkarın ve sonra makyaj 
   temizliğini yapın.

*Kaynak: teknobook.net

10 Şubat 2011 Perşembe

Renkli Lenslerin Özellikleri




Normalde lensler şeffaf bir yapıdadır, teknik olarak miyophipermetrop veya astigmat gibi göz kusurlarının düzeltilmesi için tasarlanmışlardır. Fakat zamanla insan ihtiyaçları artmış ve yeni teknikler geliştirilmeye başlanmıştır. Bu gelişmeler sonrasında lens üzerine mavi gözlü birinin gözü veya ela gözlü birinin gözü teknik olarak aynen boyanabilmeye başlanmıştır.
Kişi bu lensi taktığı zaman sadece bir kaç saniyede göz rengini değiştirmiş olur. Kullanımındaki kolaylık ve yaptığı işlevin büyüklüğü nedeniyle çok fazla kullanım alanı bulan renkli lensler, numaralı lensler üzerine boyanabildiğinde ise kullanım alanı çok daha fazla genişlemiştir.
Eğer kullanılan lens, numaralı değilse sadece göz rengi değiştirilmiş olur. Eğer kişi numaralı bir lens kullanmak durumunda ise; hem numaralı lensini takmış oluyor, hem de göz rengini değiştirebilmiş oluyor.

*Kaynak: lensalemi.com

9 Şubat 2011 Çarşamba

Kontakt Lens Nasıl Takılır ?




• Kontakt lensi çıkarmadan önce gözünüzde olduğuna emin olunuz.

• Şekilde, lens olması gereken normal pozisyonunda duruyor, eğriliği tamamen uygun durumda.

• Lensi parmağınıza aldığınızda lens eğriliği düzleşmiş olarak izleniyorsa, lensin iç kısmı dışa çevrilmiş olabilir.

• Gözlerde herhangi bir kızarıklık, bulanık görme, ağrı, şişme veya şiddetli kaşıntı olduğunda doktorunuza başvurunuz.
1. Elinizi iyice yıkayın ve mümkünse tırnaklarınız şekildeki gibi olmalı çok uzun olmamalı
2. Baş parmağınıza aldığınız lensin doğru göze (sağ-sol) ait olduğundan emin olun.
3. Aynı elinizin orta parmağı ile alt kirpiklerinizden tutarak, alt kapağınızı aşağıya doğru çekin
4. Diğer elinizin orta ya da işaret parmağı ile üst kapağınızı kaldırın
5. Lensi, gözünüz üzerine bırakın
6. Gözünüzü birkaç defa kırptığınızda lens merkeze yerleşecektir
7. Ayni tekniği diğer gözünüz için uygulayın.

*Kaynak: www.ajanhaber.com

Renkli lens, doğal görünebilir mi?






Bu soru kontakt lens takmayı düşünen çoğu insanı ilk etapta huzursuz eden bir sorudur. Özellikle kozmetik amaçlı değişiklik için lens takmayı hayal ediyorsanız insanların “ne güzel lensleri var” değil, “ne güzel gözleri var” diye düşünmesini istersiniz.
Kontakt lens üreticileri bu endişenin farkında olduklarından mümkün olduğunca canlı ama doğal görünüm veren lensler üretmeye çalışır. İyi bir çift kontakt lensin teknolojisi karmaşıktır çünkü lenste sadece renk değil göz dokusunun görüntüsü de verilmeye çalışılır. Dolayısıyla lensteki renk de sabit değil dağılımlı olmalıdır.
Renkli kontakt lensler mucizeler yaratabilir ancak her renk her insana yakışmaz! İşin sırrı, doğal göz, saç ve cilt renginize uyumlu bir renk seçmekte yatar.

Göz rengini değiştirebilen iki ana kontakt lens türü vardır: 

Vurgulayıcı renkli lensler rengi tam olarak değiştirmeden doğal renk tonunu vurgulayarak öne çıkarır. Bu tür kontakt lensler doğal mavi veya yeşil renkli göz için ideal olup rengin canlanmasını sağlar. Çok doğal görünür ve gözlerinizin daha ilgi çekici görünmesine yardımcı olur. Gözün daha büyük görünmesini sağlayan lensler de vardır.

Renkli lensler ise göz rengini tamamen olarak değiştirir. Koyu veya açık renkli gözleriniz olması fark etmez.



AÇIK GÖZ RENKLERİ İÇİN RENKLİ KONTAKT LENS SEÇİMİ 

Yaratmayı amaçladığınız etkiye göre vurgulayıcı veya opak renklerde kontakt lens seçmeniz gerekir. Eğer sadece doğal renginizi vurgulamak istiyorsanız yarı saydam lensler sizin için ideal seçim olacaktır. Bu tip kontakt lensler göz renginizi canlandırır. Parlaklık katabilen bu tür lensler gözlerinizin daha ışıltılı görünmesini sağlar. “Boyut” özellikli bazı lensler de parlaklığın yanı sıra gözünüze derinlik de kazandırır.
Macera ruhunuz öne çıktıysa ve daha dramatik bir değişiklik istiyorsanız opak renklerdeki kontakt lensleri de kullanabilirsiniz.
Eğer ilk kez böyle bir girişiminiz olacaksa ve tam olarak ne istediğinizi de bilmiyorsanız vurgulayıcı kontakt lenslerle başlamanızda fayda var. Böylece dostlarınız daha alımlı göründüğünüzü fark etmelerine rağmen bunun nedenini anlamakta zorlanır!

KOYU GÖZ RENKLERİ İÇİN RENKLİ KONTAKT LENS SEÇİMİ 

Eğer göz renginiz koyuysa ve birkaç sene önce renkli lens denediyseniz sonuçtan memnun kalmamış olmanız büyük olasılık. Eski jenerasyon renkli kontakt lensler başarılı değildi. Ancak, yeni teknoloji sayesinde renkli kontakt lensler koyu renk gözlerde mucizeler yaratabiliyor. Ancak bilinmesi gereken bir nokta vurgulayıcı lenslerin kahverengi gözlerde etkili olmadığıdır. Kahve rengi gözleri olanların tek seçeneği opak lenslerdir. Bunun yanı sıra renk seçiminde de dikkatli olmak gerekir. Seçeceğiniz lens renginin cildinizle uyumlu olması çok önemlidir.

Ne yazık ki koyu renk gözleri olan insanlar vurgulama lensi kullanamaz. Eğer gözleriniz kahverengiyse, koyu mavi veya yeşil vurgulama lensleri hiçbir işe yaramayacaktır. Ancak opak kontakt lensler harika bir etki yaratabilir.


*Kaynak: www.kadinlarkulubu.com

8 Şubat 2011 Salı

Gözlük mü, lens mi?


Gözlükler
  • İhtiyacın asgariden giderilmesi amaçlandığında ucuz fiyata edinilmesi mümkündür.
  • Küçük çocuklarda ve koordinasyonu bozuk hastalarda kontak lensin takılıp çıkarılması, temizlenmesi ikinci bir kişinin yardımını gerektirir. Bu durumda gözlük tercih edilir.
  • Kontak lens gibi göze ve korneaya direkt temas olmadığı için, korneada çizilme ve yaralanmalara veya mikrobik bulaşmasına neden olmaz
    Çıkarılması takılması kolaydır, her an her yerde yapılabilir.
  • Temizlenmesi kolaydır.
  • Görüşü iyileştirme özelliğinden başka amaçlarla da tercih edilebilir.
  • Yüksek astigmatizm ve presbiobi gibi kontak lensin çözüm olamadığı göz kusurlarında özellikle tercih edilir ve alternatifsizdir.
  • Sanıldığının aksine insanlar gözlüğe bir an önce atılacak zorunlu gereç olarak bakmaz ve gözlük kullanmaktan dolayı rahatsızlık duymazlar.

Kontak lensler

Bazı göz hastalıklarında , kontak lenslerin gözlüklere göre bazı üstünlükleri vardır: Kontak lensler gözün hareketlerini izlediklerinden, görme alanını sınırlamazlar. Göze yakın oldukları için de, özellikle kırma gücü yüksek merceklerdeki gibi görüntünün büyümesine ve küçülmesine neden olmazlar. Bu sebeple, iki göz arasında üç dereceden yüksek kırılma farklılıklarını düzeltebilirler. Oysa bu düzeltme gözlükle olanaksızdır. Kontak lenslerin sürekli gözyaşı salgısıyla ıslanmalarına karşın, görüntünün net kalması ilginçtir.
  • Sert lensler:
    - Yıllar boyu kullanılabilir
    - Yapıları değişmez
    - Gözlük camına eşit ya da daha iyi görüntü sağlar
    - Daha geniş görüntü sağlar
    - Görüntüler doğal boyuttadır
    - Astigmatizmi düzeltir
  • Yumuşak lensler:
    - Sporculara ve fiziksel etkinliğin öne çıktığı işlere yapanlara önerilir
    - Gözden kolay düşmezler
    - Tozlar lensin altına geçemez
    - Görmede bulanıklığa yol açmazlar
    - Gözlük camına eşit ya da daha iyi görüntü sağlarlar
    - Daha geniş görüş alanı sağlar
    - İlk takışta uyum sağlanır.
*Kaynak: www.gozgrup.com

    Kontakt Lensin Tarihçesi


    Kontakt lenslerin temel fizik özelliklerinin geniş anlamda ünlü bilim adamı Leonardo da Vinci’nin 1508 yılında yaptığı çizimlerinde tanımladığı bilinmektedir. İnsanlığın daha sonra yüzyıllar süren aydınlanma  döneminde belki kontakt lensler ile ilgili küçük gelişmeler olmuşsa da kontakt lensin bilinen tarihi 19. yüzyıldan itibaren gözlük camları ile birlikte başlamıştır.
    Rene´ Descartes 1636 yılında  optik düzeltmeyi sağlamak için doğrudan kornea üzerine  yerleştirilen sıvı dolu bir cam tüp tanımlamıştır.

    Thomas Young 1801’de, Descartes’ın düşüncesini  pratiğe geçirerek, kontak lensin öncüsü sayılabilecek kornea yüzeyini nötralize eden ‘hidradiaskop’ adını verdiği bir araç geliştirmiştir.
    1888 yılında Adolf Eugene Fick ve Eugene Kalt birbirlerinden bağımsız olarak insan gözüne takılabilen ilk kontakt lens tasarımlarını ortaya çıkarmışlardır.

    1888’den 1938’e kadar yaklaşık 50 yıl boyunca camdan yapılmak zorunda olmaları ve ağırlıklarından dolayı kornea lenslerinin kalıcı santralizasyoınundaki  güçlükler nedeniyle sklera lensleri temel kontakt lensler olmuşlar ve 1948 yılına kadar üretimi yapılmıştır.

    1936’da Amerika’da ,polimetil metakrilat (PMMA) adlı şeffaf plastiğin üretilmesinden sonra 1947’de  İngiltere’de  Kevin Thouhy sert plastikten kornea  kontakt lenslerini geliştirmiştir.

    1974’de Norman  Gaylord oksijen geçiren  silikonu temel PMMA yapısı içine sokarak gaz geçirgen sert kontakt lensleri ortaya çıkarmıştır.

    1961 yılında Çekoslovakya’da Otto Wichterle yumuşak hidrofilik plastikten imal edilmiş ilk yumuşak kontakt lensleri geliştirmiştir.Dünya piyasalarına  sunumu 1972 yılında başlamıştır. Bu lenslerin oksijen ve su geçirgenliği ve kullanımındaki rahatlıkları gibi önemli avantajlarının varlığı dikkat çekmiştir.

    1984’de Michael  Bay ve ekibi tarafından ilk kullan-at lensleri  geliştirilmiştir.
    Lens materyali konusunda Wichterle’nin 1960’lı yıllarda hidroksi etil  metakrilatı ( HEMA) geliştirmesinden sonraki en önemli gelişme;
    998 yılında uzun süreli kullanım için tasarlanmış silikon hidrojel  lenslerin kullanıma sunulmasıdır.

    Bize ulaşan bilgilerin ışığında ülkemizdeki kontakt lens tarihi ise; 1944 yılında Dr.Opan’ın kontakt lensleri ilk tanımlayan yazısı ile başlar:
    İlk yayınlar
    1944   Dr.E.Opan: Gözlük yerine göze yapışan camlar, Ask.Sıhh.Der.
    1950   Dr.Z.Tekman: Kontakt camlar.AÜTF Yıllığı.
    1957   Papadapulos: Kontakt lens ile düzelttiği keratokonus olgusu.Türk Oftalmoloji Cemiyeti, Tebliğ.
    1966   Dr.C. Ünlüçerçi: Kontakt cam ve tatbikatı. VI. Türk Oftalmoloji Kongre Bülteni.
    1968   Dr.V.Yiğitsubay: Kliniğimizde tatbike başlaması dolayısı ile kontakt lensler AÜTF  Yıllığı.
    Ülkemizde bilimsel anlamda çalışmalar yapmak, eğitim vermek ve hatta yerli kontakt lens üretimini geliştirmek amaçlarına hizmet etmek üzere üniversite ve eğitim hastanelerinde aşağıdaki klinikler kurulmuştur.
    Ülkemizde Kurulan ilk Kontakt Lens Bölümleri ve Öncü Hekimler:
    1967… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi  Göz Kliniği…     Dr.Vedat Yiğitsubay, Dr.Esin Fırat
    1967… İstanbul Üniversitesi  Cerrahpaşa Tıp Fakültesi  Ziya Gün Enstitüsü… Dr.Zeki Sürel
    1969… Ege Üniversitesi  Tıp Fakültesi  Göz Kliniği…  Dr.Günhan Erbakan
    1970… İstanbul Üniversitesi  İstanbul Tıp Fakültesi  … Dr.Turan Sezen
    1974… Hacettepe ÜTF Göz Kliniği… Dr.Behiç Tüzmen, Dr.Hikmet Kandemir, Dr. Murat İrkeç
    1977… SSK Ankara Hastanesi… Dr.S.Özkan,
    1967’ de   İÜ. Cerrahpaşa  Tıp Fakültesi ve AÜ.Tıp Fakültesi  Göz Klinikleri,  İngiltere Nystle firmasından getirttikleri polimetilmetakrilat(PMMA )disklerini kendi laboratuvarlarında işleyerek  sert lenslerini üretmişlerdir ,
    Daha sonra yurt dışından hammadde ithali ve yabancı sermayenin gelmesi ile birlikte kontakt lens uygulamaları hız ve çeşitlilik kazanmıştır.
    1969- Kesin Firması’ndan Sırrı Dökünter’in çabalarıyla, Titmus Eurecon sert  lenslerin yapımına başlanmıştır.
    1978-Oksijen geçirgenliği daha iyi olan selüloz-asetat-bütirat(CAB)lenslerin üretimine başlanmıştır.
    1981- Kesin Firması  HEMA 38 ‘den Titmus Eurecon  yumuşak lensleri  üretmeye başlamıştır.
    1982- Teka Tic.- B&L un yumuşak lenslerini ithal etmeye başlamıştır.

    *Kaynak:www.lensokulu.com

    4 Şubat 2011 Cuma

    Kontakt lens kullananlara öneriler



    Kontakt lens kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat ediyor musunuz?

    - Lens gözünüzdeyken kesinlikle doktorunuzun önermediği hiçbir damlayı gözünüze damlatmayınız. Lens üzerinde birikimlere neden olabilir.

    - Lens temizliği ve bakımı için çeşme suyu kullanmayın. Bu amaçla üretilmiş olan solüsyonları kullanın.

    - Lenslerinizi her çıkarışta temizleyin, durulayın ve dezenfekte edin. Dezenfeksiyon sırasında lens kutusunu kapalı tutunuz. Aynı solüsyonu bir seferden fazla kullanmayın.

    Farklı lens bakım sistemlerini peş peşe, bir arada kullanmayın veya gerekmedikçe lens bakım sisteminizi değiştirmeyin. Yalnızca göz doktorunuzun önerdiği sistemi uygulayın.

    - Lens kullananların tırnaklarını temiz tutmaları ve yumuşak lensi yırtabileceği için dikkatli olmaları gerekmektedir.

    - Lenslerinizi asla yüksek ısıya maruz bırakmayın.

    - Aseton, alkol, benzol gibi kimyasal solüsyonlar lensleri bozabilir.

    - Sert lenslerin maddesi esnek, ama belli bir ölçünün üzerinde bükülemeyecek şekilde yapılmıştır. Lensin temizlenmesi sırasında fazla basınç uygulanması lensi kırabilir. Sürekli basınç lensi deforme eder ve optik açıdan kullanılamaz hale getirir.

    - Yumuşak lensler solüsyonsuz açık havada bırakılırsa kuruyabilir ve bozulur. Bu durumdaki lenslerin kullanılmaması gerekir.

    - Sigara dumanı, özellikle gece boyunca gözde kalan lens kullananlarda sorunların artmasına, gözde kızarma ve kuruluk şikayetine yol açmasına neden olabilir.

    - Lensler gözünüzde bir rahatsızlık yapmasa bile kullanım süresini aşmamaya çalışın. Kullanım tarihi dolan lensleri kullanmayın.

    - Takiplerinizin sağlıklı olarak yürümesi için lensinizin ambalajını saklayın.

    - Yüzerken kontakt lenslerinizi çıkarın.

    - Sıcak ve kuru havaların lenslerin normalden daha kısa sürede kurumasına neden olabildiği gözlenmiştir. Bu durumlarda gözünüzü daha çok kırpmanız, lensin susuz kalmasını önlemede yardımcı olacaktır. Kuruluk şikayetiniz arttığı taktirde yeni jenerasyon lensler hakkında doktorunuzdan bilgi alın.

    - Kontakt lens kullanırken sağlıklı bir görüşü korumak için düzenli olarak göz kontrolü yaptırmak gerekir.

    - Yumuşak lensler kullanımı en kolay lenslerdir. Daha önce hiç kontakt lens kullanmadıysanız bile yumuşak lensleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.

    - Yumuşak lensler yüksek oksijen geçirgenliğine sahiptir. Bu nedenle bazı yumuşak kontakt lensler gece bile çıkarılmadan kullanılabilmektedir.

    - Gözde herhangi bir bozukluk olmadan yumuşak numarasız lensler ile sadece göz rengi değiştirilebilir. Ancak kontakt lens kullanıp kullanamayacağınıza bir göz doktorunun karar vermesi ve kontakt lensi kullanımınız esnasında da bir göz doktorunun takibinde olmanız gerekir.

    - Görünümü bozulmuş gözler için protez kontakt lensler mevcuttur. Bu lensler hasarlı gözlere doğal ve estetik bir görünüm sağlar ve hastaya psikolojik rahatlık kazandırır. Yumuşak lenslerdir ve denenerek alınması gerekir.

    - Lenslerini sürekli kullanmayanlar kullanmadıkları süre içerisinde on beş günde bir lenslerini dezenfekte etmelidirler.


    *Kaynak:
    Op.Dr. Hakan Akalan
    Peralens Göz Sağlığı Merkezi
    0212 244 69 97
    www.lensbul.com

    Kontakt lens, miyobun ilerlemesini durduruyor!



    Yeni yapılan bir araştırmada, yeni kontak lenslerin göz kusuru olan miyobun ilerlemesini durdurabileceği tespit edildi

    Görme ve Oftalmoloji Araştırmaları Derneği’nin yıllık toplantısında sunulan araştırmada, uluslararası araştırma ekibi, yaşları 7 ile 14 arasında değişen 100 miyop Çinli çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada, kontak lensleri test etti.

    6 ay sonra, özel lensli çocukların, kontrol grubuna oranla miyop hastalığının ilerlemesinin yüzde 54 azaldığı belirlendi. Araştırmacılar, bu lenslerle daha uzun süreli denemeler yapılması gerektiğini belirterek, bulduğumuz sonuçlara göre miyop hastalığının kontrol altında tutulmasında yeni nesil kontak lenslerin umut verici olduğunu ifade ettiler.

    3 Şubat 2011 Perşembe

    Cerrahiye alternatif, doğru lenslerle maksimum konforu yakalamak mümkün!




    Mükemmel ve sorunsuz konforlu görüş isteyenler için ideal çözüm olan günlük kullan-at yumuşak kontakt lens kullanırken lenslerinizi her gün değiştiriyorsunuz! Böylece lens temizliğiyle uğraşmıyorsunuz. Bunun için mutlaka Comfort Edge Teknolojisi (Konforlu Lens Kenarı) ile üretilen lensleri tercih edin.. Bir günlük kullanım, lens üzerinde polen ve diğer birikimlerin oluşumunu engellediğinden göz allerjisi olanlar için de ideal bir seçenek.

    Ayrıca “progressive” lensler, aktif yaşantınızdan ödün vermeden veya yaşınızı belli etmeden, her mesafeden net ve doğal görüntünün keyfini sürmenizi sağlıyor. İster roman okuyun, ister uzaklardaki ilan panolarına bakın; gözlüklerle çektiğiniz sıkıntılar bu tür lenslerle sona eriyor. Bu lensin konforu, kullanışlılığı ve görme kalitesi çok belirgin.

    Cerrahiye alternatif olarak tercih edebileceğiniz bu lenslerin fiyatları da oldukça uygun. Lenslerle yakalayabileceğinizi tahmin etmediğiniz düzeydeki özgürlük duygusuna hayran kalacaksınız. Gözünüz için ideal görme düzeltim yöntemi konusunu doktorunuza danışın.

    *Kaynak: www.cibavision.com.tr

    14 Ocak 2011 Cuma

    Kontakt Lens hakkında bilinmesi gerekenler



    İnsan gözü, tabiatın en güzel ödüllerindendir: Dünyaya açılan pencere; insan vücuduna tutulan bir aynadır.
    Kontakt lensler bu kıymetli organ ile uyumlu olduğunda, görmeyi kaliteli kılan (optik, estetik ve tedavi amaçlı olarak kullanılabilen) ileri teknoloji ürünü geçici protezlerdir.

    Kontakt lensler göz yüzeyinde yer alırlar: Saatler hatta günler boyunca gözün özellikli ve değerli dokuları ile sürekli temas halindedirler.

    Optik açıdan ve kullanım rahatlığı açısından avantaj olan bu birliktelik, olumsuz etkileşimlere de neden olabilir.

    İnsan vücudunun ve gözün kendisini dış etkenlerden koruyacak doğal savunma sistemleri vardır. Kontakt lenslerin uygun kullanılmaması bu savunma sistemlerini zayıflatabilir.

    Kontakt lensler göz doktorlarının önerdiği kurallar dışında kullanılırsa:
    Savunma sistemlerinin etkinliği azalır veya yok olabilir: Çeşitli enfeksiyonlar (bakteri, virüs veya mantar) oluşabilir.

    Hem hastanın hem de hekimin amacı yaşam boyu problemsiz kontakt lens kullanılabilmesidir:
    Bunun sağlanması için bazı şartlar gerekir:
    • KL muayene ve uygulamasının göz doktoru tarafından yapılmalıdır
    • KL kullanıcısına KL konusunda yeterli eğitim verilmesi gereklidir
    • Ellerin ve kontakt lens kaplarının temizliği çok büyük öneme sahiptir.
    • Kontakt lens kullanımı,  doktor tarafından düzenli olarak denetlenmelidir
    Kullanma sıklığı ve gözde kalma süresi doktor tarafından belirlenmeli; titizlikle uygulanmalıdır. 



    KL muayenesi:  
    Göz doktoru gözün rutin muayenesini yapar.
    Ek olarak gözün KL kullanımı için uygun olup olmadığına karar vermek için testler uygular.
    Göz KL kullanımı için uygun değil ise iki seçenek vardır:

    Tedavi sonrası KL takabilecek durumlarda: Önce tedavi uygular.
    KL kullanımının uygun olmadığı durumlarda: KL takılmasını yasaklar.
    Göz KL için uygun ise
    Hastanın gözünün özelliklerine göre  en uygun KL tipi ve  değişkenlerinin en uygun ölçüm değerleri belirlenir

    Göz hekimi dışında hiç kimse, “göz-kontakt lens“ sistemini bütünüyle değerlendiremez.
    Göz hekimi KL muayenesi ve takibi yanında, gözün yıllık ve gerekirse daha sık rutin muayenesini yapar. Ortaya çıkan değişiklikleri ve sorunları tespit eder; uygun düzenlemeleri yapar; hatta gerekirse KL kullanımı bıraktırır.
    Böylece hastalıklarda erken teşhis ile, hastanın göz sağlığının geriye dönüşsüz olarak kaybetmesini engeller.

    5193 No’lu kanun (1) hastanın sağlık hakkını vurgular:
    KL’ler sadece göz hekimi tarafından uygulanabilir.

    Sadece göz hekiminin verdiği reçeteler ile alınabilir.

    Sadece göz hekimin yazdığı içerik geçerlidir (KL satanlar “benzeri” adı altında başka KL satamaz veya öneremezler).
    Tıp ve hukuk kuralları dışında temin edilen KLler, göz doktorunun bilgi süzgecinden geçmedikleri için uygun lens seçimi, uygulama, hasta eğitimi ve kontrol basamaklarında çok önemli eksikler içerecek ve bunu yapanlar için hukuki ve vicdani yükümlülükler getirecektir.
    • 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun Yönetmeliği; 6. Bölüm, Madde 25b:
    “Optisyenlik müessesesinde reçetesiz her türlü kontakt lens satılması ve her türlü kontakt lens uygulaması, lens uygulaması ile ilgili alet bulundurulması yasaktır.”

    *Kaynak: www.lensokulu.com

    Kontakt Lens Bilgilendirme Projesi



    Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Kontakt Lens Birimi'nin ( KLB) katkılarıyla bir “Kontakt Lens Bilgilendirme Projesi” hazırlandı. Projenin amacı, KL kullanımı konusunda halk sağlığını korumak. Hedef, KL’lerin sağlıklı şekilde kullanılması konusunda bilgi birikimini arttırmak. Proje, göz sağlığını korumak için KL kullanımında uyulması gereken kuralların ve bu kuralların uygulanmasında göz doktorunun vazgeçilmezliğinin halka ulaştırılmasından oluşuyor.

    Günümüzde, internet üzerinden web sitesi yoluyla bilgi paylaşımı verimli ve üretken bir yol. Proje kapsamında KL’lerle ilgili temel bilgiler ve KL’lerin sağlıklı kullanımına ışık tutacak ipuçları internet üzerinden bilimsel zeminde ve kolay anlaşılır bir dille halka ulaştırılmakta. Proje, TOD Merkez Yönetim Kurulu’nun yönetimsel desteği ve TOD’un Kontakt Lens Birimi üyelerinin bilimsel katkılarıyla ülkemizde kanunen satılmasına izin verilen KL’lerin üreticisi olan firmaların maddi altyapı katkılarıyla yaşama geçirildi. Proje, teknolojinin gelişimine ve bilgi birikiminin artışına paralel güncellemeler ile devam edecek.

    *Kaynak: www.lensokulu.com

    Gözlüğün tarihsel yolculuğu


    Bilindiği kadarıyla, antik Mısır, Yunan ya da Romalılar döneminde görsel hiçbir bir enstrüman yoktu. M.Ö ünlü bir Romalı tarafından yazılan bir mektup, bu görüşü destekliyor. Mektubu yazan kişi; yaşından dolayı işten çekildiğini belirterek artık kendi başına okuyamadığından ve bu konuda kölelere güvenmek zorunda kaldığından şikayet ediyor. M.Ö yaklaşık 4 yılında doğan Romalı düşünür Seneca’ın büyüteç özelliği sağlamak üzere, harflere suyla dolu cam bir küreyle bakarak Roma’daki tüm kitapları okuduğu söylenir. Roma İmparatoru Neron, gladiator dövüşlerini güneş ışığını filtreleyen yeşil rengi nedeniyle gözüne tuttuğu zümrüt taşıyla izlerdi. Astrolog ve Astronom Ptolemy de büyüteçin genel prensiplerinden söz eder ancak o zamanki mevcut mercekler, kesin bir büyütme için uygun değildir.
    Bilinen en eski mercekler Asur başkenti antik Ninevah kalıntılarında bulunmuştur. Bu mercekler, cilalı kaya kristalinden yapılmıştır.
    Bizim büyüteç mercek olarak bildiğimiz; harfleri büyütmek için okunan materyalin üzerine yatırılan cam bir küreden oluşan okuma taşı, M.S yaklaşık 1000 yılında geliştirilmiştir. Bu araç, gözleri bozuk olan rahiplerin okuyabilmelerini sağlamış olan, bilinen ilk okumaya yardımcı araçtı.

    Çinliler, 2000 yıl önce gözüğe benzer mercekler geliştirmişler ancak bilindiği kadarıyla bunu yalnızca şeytani güçten korunmak amacıyla kullanmışlar.
    Gözlüklere ilişkin bilinen ilk sanatsal sunum, 1352’de Ressam Tommaso da Modena tarafından gerçekleştirilmiştir. Erkek kardeşleri resmettiği fresk serisinde, kardeşlerden biri büyüteçle okurken diğeri burnuna indirdiği gözlükleriyle el yazmalarını kopyalamaktadır. Tomasso’nun öncü olmasının ardından dönemin pek çok ressamı bilgi ve saygıdeğerliğin bir sembolü olarak tüm subjelerinin burunlarına bir gözlük yerleştirmişlerdir. (Bkz: Crivelli’nin St. Peter tablosu.)

                                                                  Carlo Crivelli - St. Peter




    Mercek yapımında en önemli gelişmelerden biri, 16’ıncı yüzyılda uzağı göremeyenler (miyop) için içbükey merceklerin geliştirilmesiydi. Uzağı göremeyen Papa 10. Leo’nun avlanırken taktığı merceklerin, diğer avcılara gore çok daha iyi görmesini sağladığı söylenir. Optik cam o dönemde henüz geliştirilmediği için ilk mercekler quartztan yapılmıştı. O dönemin gözlükleri, burun kemiğinde dengede durmalarını sağlayan, içe dönük V şeklinde iki küçük büyüteçli camdan oluşuyordu. Gözlüğün kullanımı İtalya’dan Almanya, İspanya ve Fransa’ya yayıldı.  İngiltere’de 1629’da bir gözlük yapım firması kuruldu. Firmanın sloganı ise şuydu: “Yaşlılar için bir lütuf.”


    Gözlük icat edildikten ancak 350 yıl sonra düşmeden yüzün ortasına tutturulabildi. Aslında bu gözlük tarihindeki en son ve önemli buluştu. Edward Scarlett, 1730’da Londra’da sabit gözlük sapını icat etti. Saplar kafaya göre ayarlanabildiği için gözlük burun üzerine daha az ağırlık yapıyor, düşme tehlikesi de önlenmiş oluyordu.
    Ancak tüm bu yavaş gelişmeye karşın gözlüğün insanlığa hizmeti büyük oldu, en azından onların yaşama bağlılıklarını arttırdı. Matbaanın icadıyla birlikte basılan kitap ve gazete sayısının artmasından sonra gözlük lüks olmaktan çıkıp tam bir ihtiyaca dönüştü.
    14. yüzyıl ortalarında İtalyanlar, gözlük camlarına belki şekillerindeki benzerlikten dolayı ‘mercimek’ anlamında ‘lenticchie’ adını verdiler. İngilizcesi de ‘lentis’ olan mercimek, yaklaşık iki yüzyıl gözlük camı anlamında da kullanıldı. Günümüzde kullanılan ‘lens’ adının kökeni de bu sebeple mercimeğe dayanıyor.
    İlk gözlükçü dükkanı 1783’de Philadelphia’da açıldı. Francis Mc Allister dükkanında gözlükleri bir sepetin içine yığıyor, müşteriler de bunları tek tek deneyerek gözlerine uygun geleni alıyorlardı.

    Kaynak: Gözlüğün tarihiyle ilgili yabancı kaynaklı farklı makalelerden derlenmiştir.